Blackpool'un Lightpool festivalinde ışık, mekan ve ses sınırlarını zorlama

Yıllık ışıklandırmalarıyla ünlü olan Blackpool şehri, ışık deneyleriyle uzun süredir devam eden bir geçmişe sahiptir. Aslen 1879'da sekiz ark lambasını yakan, bir zamanlar ‘yapay güneş ışığı’ olarak tanımlanan caddeler, on yıllar boyunca büyük ölçekli ve profesyonelliği ile ziyaretçileri etkilemeye devam etti.

Son yıllarda bu yenilikler, sanat ve eğlence dünyalarını birleştirmeyi amaçlayan ışıklandırmalar sırasında ek bir eğlence biçimi olan Lightpool projesinin şeklini almıştır. 2018 yılında özel odak noktası, Blackpool 2018 Lightpool Festivali’nin resmi açılışını vurgulayan ‘Light Odyssey’'in satış performansında klasik müzik ve son teknolojiye sahip projeksiyon haritasının birleşimi oldu.

Lightpool Festivali Direktörü Alex Rinsler tarafından oluşturulan Light Odyssey; QED Productions, BBC Filarmoni Orkestrası, Guildhall Müzik ve Drama Okulu, doksan dakikalık gösteride nefes kesici bir şekilde canlandırılmış animasyonlar ve canlı performanslar gören inanılmaz yetenekli bir dijital sanatçı ekibi arasında teknik ve yaratıcı bir iş birliğiydi. Performans ayrıca izleyicilerin orkestra müziğini deneyimlemelerinin yeni yollarını keşfetmek amacıyla BBC Philharmonic tarafından kurulan Philharmonic Lab tarafından 360 derece olarak da kaydedildi. 

Alex Rinsler ile birlikte çalışan QED Productions, yaratıcı fikirleri hayata geçirmek için projektörlerin Avrupa'nın en büyük balo salonlarından birinde birden fazla avizenin etrafında çalışmasını gerektiren karmaşık bir projeksiyon haritalandırma zorluğunu hayata geçirilmesi için seçilen iş ortağıydı.

“Bu yalnızca en yeni medya sunucusu ve yüksek parlaklığa sahip lazer projeksiyon teknolojisi kullanılarak mümkün oldu"

"Alex, Light Odyssey fikriyle QED'e ilk yaklaştığında, yaratıcı azim ölçeğinin ilgili teknik zorluklar kadar büyük olduğu açıktı. Bu; projeksiyon haritalandırmasının sınırlarını zorlamak ve eşsiz, son derece özel bir eğlence deneyimi oluşturmak için bir fırsattı. 

"Empress Ballroom, Avrupa'nın en büyük balo salonlarından ve aynı zamanda en fazla süslemeye sahip olanlarından biridir. Muhteşem avizeler kaldırılamadı ve rastgele bir düzende yerleştirildiler, bu nedenle tavanın herhangi bir gölge yapmadan nasıl örtüleceğini bulmak ve tüm animatörlerin ihtiyaçlarını karşılamak için uygulanabilir bir şablon oluşturmak çok zordu," dedi QED Direktörü Paul Wigfield.

Performans ortaya koymaya hazırlanırken QED Productions, odanın etrafında çalışabilmeleri açısından hangi projektörlerin çok yönlülük sunduğunu görmek üzere pazar araştırması yapmadan önce sahip oldukları alanı tam olarak anlamak zorunda kaldı. 

Paul şöyle devam etti: “Teknik çözümün biraz kafa karıştırıcı olabileceğini ve içerik oluşturma için çok doğru bir model ve ayrıca bazı imkansız projektör konumları ve açıları gerektireceğini biliyorduk. İlk saha ziyaretlerinde sorun, tüm olası projektör konumlarını gözlemek ve bunun gerçekte başarılabilir olup olamayacağına karar vermek meselesiydi. Bunun mümkün olabileceğini belirledikten sonra Balo Salonu'nu taramaya ve modellemeye karar verdik ve daha sonra projektör düzenini planlayıp sanatçılar için UV şablonunu tasarlayabildik."

24 adet Panasonic projektörün, balo salonu boyunca seyirci oturma alanı ve orkestra arasın dahil, konumlandırılması için güvenilir bir çözüm olarak kullanılması kararı alındı. Bunu yapmak için tavan ve cephelerin en geniş alanlarını kaplamak üzere 16 adet PT-RZ31K 30.000 lümen projektör, duvarlar ve sütunların etrafındaki daha küçük alanları doldurmak üzere ise sekiz adet PT-RZ21K 20.000 lümen lazer projektör kullanılması gerekti.

“Performans, Empress Ballroom'un renk ve ses cümbüşünde canlandığı gece olarak hatırlanacak”

Paul şunları ekledi: “Her ne kadar muhteşem projeksiyon olağanüstü yaratıcı ve teknik vizyon gerektirse de bu yalnızca en yeni medya sunucusu ve yüksek parlaklığa sahip lazer projeksiyon teknolojisi kullanılarak mümkün oldu. Projektörlerin neredeyse her yere yerleştirilmesi gerekiyordu. Avizeler uç duvarlar üzerinde bir çapraz projeksiyonun önüne geçmişti, bu nedenle üst balkonlarda gerekli kapsamı elde etmek için 0,36:1’lik ultra kısa mesafeli atım oranına sahip ayna mercekleri ile iki çift birleştirilmiş RZ21K yerleştirilmiştir.

Bu kararı da etkileyen özellikler arasında da operasyon sırasında güvenilir ve çok yönlü olduğu kanıtlanan projeksiyon kalitesi yer almıştır. Ek olarak projektörlerin farklı performansı evdeki izleyicilerin dikkatini dağıtmadan ve radyo aracılığıyla dinleyerek deneyimle tam olarak etkileşime girmelerini sağladı.  

“Panasonic 3 çipli DLP lazer projektörler, daha az güç kullanırken sınıfındaki diğer projektörlerin en yüksek ışık çıkışını sağlar. Ayrıca son derece sessiz çalışırlar ki bu da seyirci, makinelere çok yakın oturduğunda son derece önemlidir. Lazer ışık kaynağı motorlarına sahip olmak, bunları herhangi bir yönde ve birçok açıda en alt düzeye monte etmenin mümkün olduğu anlamına geliyordu,” diyor Paul Wigfield.

"Gerçekçi konuşmak gerekirse söz konusu fiziksel kısıtlamalar nedeniyle böyle bir şeyi tamamen desteklemek imkansızdır, bu nedenle projektörlerin tamamen güvenilir olması gerekir. Bu, herhangi bir eksik parçanın dijital sanat eserinin tüm sürekliliğini bozacağı 24 parçalı bir yapbozdur ve bu nedenle sadece Panasonic projektörlere güvendik," diyor Paul. 

Ek olarak projektörler, çeşitli içeriklerin görüntülenebilmesini sağlamak için yüksek düzeyde bağlantı sunmuştur.

“Panasonic 3 çipli DLP lazer projektörler, daha az güç kullanırken sınıfındaki diğer projektörlerin en yüksek ışık çıkışını sağlar"

Paul şunu ekledi: “İçerik, dört DVI VFC kartla donatılmış dört gizli 4x4pro medya sunucusu kullanılarak önceden canlandırıldı ve yerinde oynatıldı.  48 ayrı 1920 x 1200 çözünürlük çıkışı (ana ve yedek) bir Lightware FR65x65 DVI matris anahtarlayıcıya beslendi ve ardından hem sinyal hem de ağ kontrolü sağlayan QED'in özel yapım fiber sistemi kullanılarak her bir projektöre dağıtıldı.  Harris Predator II 16 Kanallı DVI çoklu görüntüleyiciler, tüm projektör sinyallerinin kontrol konumundan izlenmesini sağladı ve ekibin dijital tuvali elle birleştirmesini sağlamak için QED'in KVM Xtreme uzak fiber sistemi kullanılarak gizlenmiş medya sunucusu dizilimi gerçekleştirildi.

“Animasyon şablonu 10.000 x 3.813 piksel çözünürlükte olmasına ve yaklaşık bir saatlik tam hareketli video içeriğinin oluşturulmasına ihtiyaç duymasına rağmen tüm sanatçılar mücadeleye katıldı ve yalnızca inanılmaz derecede zorlu zaman çizelgeleri içerisinde değil, aynı zamanda da farklı görsel stilleri ve müziksel yorumlarıyla da etkileyiciydiler.”

Panasonic projektörler tüm unsurları bir araya getirerek yaratıcılığın potansiyellerini keşfetme özgürlüğü sağladı ve Blackpool'un daima gururla temsil ettiği ışığında deney yapma geleneğini sürdürdü.

“Light Odyssey olağanüstü bir yolculuktu ve performans, Empress Ballroom'un renk ve ses cümbüşünde canlandığı gece olarak hatırlanacak,” diyerek sonlandırıyor Paul Wigfield.