HER ŞEY DAHA PARLAK VE DAHA GÜZEL

Geçtiğimiz on yıl boyunca, her yıl York Katedrali’ne binlerce ziyaretçi çeken karmaşık, tarihi vitrayları restore etmek için 18 milyon ABD dolarından fazla harcanmıştır. 

Söz konusun meblağlar, bağış toplama işleminin 1225 yılından kalma gotik katedral için tam zamanlı bir iş olduğu anlamına gelir.

Haziran 2018'de, York Katedrali Fonu tarafından Kuzey Işıkları Akşam Yemeği bağış toplama etkinliğinin zirvesi olarak bir video projeksiyon ve ses kurulumu gerçekleştirildi.

"Ejderhayı görmek, ağzından çıkan ateşle adeta canlanması harikaydı."  

Katedral'in tarihi camının korunması ve restorasyonu için devam eden bir gelir sağlamak için dört yıllık seferberliğin bir parçası olarak sanatçı Ross Ashton ve Karen Monid, sürükleyici ve karmaşık bir şekilde hazırlanmış sonik ve görsel bir çalışma olan Kuzey Işıklarını sunmaya davet edildi. 

The Projection Studio'dan Ross ve Karen, projeksiyon ve sesli sanat eserleri ile dünyaca ünlüdür. Karışık ortamlı 'kurulum performansı' tarzı, birçok farklı konumda bir dizi yenilikçi proje üzerine geliştirilmiştir.

2010'da Katedral'de , ünlü Gül Penceresine odaklanmış muhteşem bir sanat eseri olan Rose'u üretmek için çalıştılar. Ayrıca, 2008 ve 2013 yıllarında Illuminating York festivali için başka sanat eserleri de oluşturmuşlardır. 

"Burada bize birden çok önemli eseri yaratma özgürlüğü sunan York, bize karşı çok iyiydi. Geri dönmekten ve bu sefer Katedral'in içinde çalışıyor olmaktan çok memnunduk, "diyor The Projection Studio Yaratıcı Yönetmeni Ross Ashton

10 dakikalık sanat eseri, Kuzey Işıkları akşam yemeğinde 700 kişilik bir seyirci tarafından görülüyordu. Bunu, her gece hava kararırken halka açılan Katedral ile iki gün süren performans izledi. Bu da 3,300 kişinin daha sanat eserini görmesini sağladı.

"Tarihi bir binayı son derece modern bir teknolojiyle kullanmak daha fazla insanın buraya gelip takdir etmesini teşvik eder."

İçerik, daha sonra mimaride mükemmel bir görsel etki oluşturmak için bir ölçekte şişirilen cam sanat eseri içerisinde karmaşık detaylardan esinlenmişti.

York Üniversitesi'nden Cristopher Norton (Katedralin Cam Danışma Grubu), “"on yıldır bu pencereler üzerinde çalışıyorum, bu yüzden görüntüleri çok iyi biliyorum" dedi. Ejderhayı görmek, ağzından çıkan ateşle adeta canlanması harikaydı. 

York Katedrali Fonu Direktörü Neil Sanderson, “"çoğu zaman katedrale gelen insanlar aşağıya ya da yandaki anıtlara bakıyorlar; ancak biz insanların pencerelere ve tavana bakmalarını istedik” dedi. Tarihi bir binayı son derece modern bir teknolojiyle kullanmak daha fazla insanın buraya gelip takdir etmesini teşvik eder.”

Yansıtılan görüntüler, 65 x 20 m büyüklüğündeki nef kubbesinin ve Batı Duvarı'nın tamamını kapladı.

"Hepimiz tepkilerin coşkusu ve kapsamı ile tamamen boğulmuştuk."

“Bu son derece ikonik bir binadır, fantastik bir mirasa sahiptir. The Projection Studio'da Ses Sanatçısı Karen Monid, katedralde daha önce hiç görülmemiş, böyle bir ışık gösterisi gerçekleştirmek gerçekten bir onurdu,” dedi .

Çatı görüntülerini elde etmek için Ross, tümü Panasonic PT-DW17K 17.000 lümen birim olmak üzere, sekiz karışık projektör ve uç duvar için üç tane daha kullandı.

“Panasonic projektörleri kullanmak bize gerçekten yaratıcı serbestlik sunar çünkü bu sanat eserine odaklanabileceğimiz anlamına gelir. Sadece yaptığı işi iyi yapan ekipmana ihtiyacınız vardır,” diye ekledi Karen.

Ross, nef projektörleri için özel bir kızak tasarladı; böylece düşeyden 15° ve neredeyse doğrudan çatıyı işaret ediyorlardı. Üç Batı Duvarı projektörü, nefin karşı ucundaki organın altında inşa edilmiş bir yapı üzerine donatılmıştı. PT-DW17'nin kompakt yapısı bu tür uygulamalar için idealdir, yani daha küçük bir ayak izi ve ziyaretçiler için daha fazla alan anlamına gelir.

Tamamen haritalandırılmış projeksiyon, Richard Kenyon tarafından programlanan Dataton Watchout tarafından kontrol edildi.

Ross, "Gösteriden çok memnun kaldık ve halk tarafından iyi karşılanacağından oldukça emindik" diye yorumluyor. “Fakat hepimiz tepkilerin coşkusu ve kapsamı ile insanların böylesine sevilen bir kent simgesini tamamen farklı bir ışıkta görmekten ne kadar memnun olduklarına şahit olmaktan son derece mutluyduk."

Neil Sanderson , " Kuzey Işıkları  beklentilerimizi göz alıcı bir biçimde aştı" diye ekledi. Yansıtılan görüntüler, konuşulan sözler ve müzik kombinasyonu, Katedralin boşluklu alanını mükemmel bir şekilde tamamladı ve Orta Çağ pencerelerinin görüntülerini kullanan kurulum, içerdikleri sonsuz gerçeklerle yepyeni bir kitleyi çekmiştir. Satış yapan kalabalıkların tepkisi, Ross ve Karen'ın çalışmalarının kalitesinin bir göstergesi oldu.”